Anne ve baba olma duygusunu şimdiden hissetmeye başladınız ve bebeğinizin cinsiyetini de öğrendiğinize göre artık isim arayışına geçtiniz. Belki de yıllar öncesinden bebeğim olursa şu ismi koyacağım diye düşünmüştünüz bile… Belki de aile büyükleri bizim istediğimiz isim olsun diye diretiyorlar ve sizde ne onları kırmak istiyorsunuz ne de bebeğinize istemediğiniz bir ismi koymak. Aslında burada aile büyüklerinin biraz fedakârlık yapması gerekiyor. Biliyoruz ki onlar da çok sabırsız ve istekliler bebekle ilgili ama bebekle ilgili tüm kararı anne ve babaya bırakmak en doğrusu.
Cinsiyetin belli olmasından itibaren en çok kafanızı karıştıran konuyla ilgili size birazcık destek olmak istedim ve 2023 yılının popüler isimlerini anlamlarıyla birlikte açıkladım.
Biliyorum ki bebeğinizin adının keşfedilmemiş, özel, değişik, duyulmamış ve farklı olmasını istiyorsunuz. Bunun dışında unisex isim tercihinde bulunan ailelerde var. Ancak isimle ilgili en önemli şey ismin güzelliği kadar anlamının da güzel olmasıdır. Modern ve en güzel isimleri bazen de her zaman tercih edilen isimleri aileler tercih edebilmektedir.
Alya: Yükseklik
Asel: Bal
Ahsen : Daha güzel, çok güzel, en güzel
Ada : Dört tarafı sularla çevrili kara parçası
Almeda : Arnavutça doğa anlamında
Alya : Yüksek yer, gök, sema
Aren : Kum tanesi, bir tür ağaç cinsi
Aygün : Ay gibi parlak ve ışıklı güzel gün
Aysu : Ay ve su gibi güzel
Alkım: Gökkuşağı
AYSEL:Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan
AYSEMA:Ay gibi parıldayan yüz
AÇELYA: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki
AHU: Ceylan, karaca 2.Çok güzel,ince,zarif kadın
AJDA:Filiz,sürgün. Çok genç
AKASYA: Güzel kokulu bir süs bitkisi
ALEYNA: Bizim üzerimize olsun
AMİNE: Yüreğinde korku olmayan
ASLI:Temelli,köklü. Bir şeyin benzeri
ASU: Azgın, huysuz,isyan eden. Afacan
AYBİKE: Ay gibi güzel kız
AYBİRGEN: Ay veren
AYCAN:Ay gibi sevilen,aydınlık can
AYÇA: Yay biçimindeki ay,Hilal
Arzu : İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın
Asiye : Direk, acılı kadın
Aslı : Temelli, köklü
Aslıhan : Han soyundan olan
Asuman : Gök, gökkubbe, sema
Atiye : Bağış, verme, iyilik
Aylin : Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hale
Aynur : Ay gibi parlak
Ayperi : Peri gibi güzel
Ayten : Ay gibi parlak renkli
Ayşegül : Güleç, gül gibi renkli, canlı ve rahat ömür süren
Ayşen : Neşeli, parlak, sevimli
Azra : Bakire
BADE: Aşk, kutsal sevgi
BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik, gençlik çağı
BALIN: Yar, sevgili
BERGÜZAR: Anılmak için verilen şey, andaç.
BERİL: Zümrüt
BERİN, BERRİN: En yüksek, en ulu anlamında
BAŞAK: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı
BEDİZ: Resim, tasvir, süs, bezek
BEGÜM: Hanım; Kadın hükümdar
BEHİYE: Güzel
BENAN: Parmak uçları
BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
BETÜL, BETİL: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hazreti Meryem ve Hazreti Fatma’nın diğer isimleri
BEYZA: Çok beyaz, lekesiz
BİGE: Evlenmemiş, çocuk doğurmamış olan. Sultan
BİHTER: Daha iyi, en iyi
BİLGE: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi
BURÇİN: Dişi geyik
BUSE: Öpücük
BÜŞRA: Müjde, sevinçli haber
BENAN: Parmakla gösterilecek kadar güzel
Bengi: Sonsuz
Beren: Güçlü, kuvvetli
Bergüzar: Hatıra
Balca: Bala benzeyen
CEYDA: İnce-uzun boyunlu ve güzel
CEYLAN: Süzgün ve tatlı bakışlı. Yapısı ince ve uyumlu olan. Gözlerinin güzelliğiyle ünlü zarif,ince bacaklı memeli
CANAN: Gönülden sevilmiş, yar
CANSEL:Hayat veren su
CANSU: Can suyu. Hayat veren su
CEMİLE:Hatır hoşluğu için yapılan hareket
CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
Ceyda : Yararlı, herkese iyilik yapan
CENNET:Çok güzel yer. İyilik yapanların,günahsızların öldükten sonra mutluluğa kavuşacaklarına inanılan yer
CEREN: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan
ÇAĞLA Badem, kayısı,erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali
ÇAĞRI: Davet. Doğan kuşu. Mavi hareli göz
ÇİÇEK: Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü
ÇİĞDEM: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi
ÇİLAY:Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler
ÇİLEN:Hafif yağan yağmur,çisenti
ÇİSE(M): Hafif yağan yağmur(um)
ÇİSİL: İnce ince yağan yağmur
DAMLA:Çok küçük miktarda su. Çok az
DENİZ: Yeryüzünün çoğunu örten engin su
DEREN: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren
DERİN: Sığ olmayan
DERYA: Büyük deniz anlamında
DEVİN: Hareket, kımıldanış
DİDEM: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim
DİLA:Gönlümü çalan
DİLAN:Gönüllerce olan,yürekler dolusu
DİLARA: Gönül alan, gönül okşayan
DİLAY: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel
DİLEK: İstek, rica,arzu
DOĞA: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; Tabiat
DORA: Doruk, zirve
Derya : Deniz, çok bol, pek çok
Dicle : Büyük ırmak. Irak`ta denize dökülen bir nehir
Dilara : Gönül alıcı, sevgili
EBRU:1.Keman kaş. 2.Bulut rengi. 3.Bir sanat dalı
ECE: Kraliçe. Güzel kız,kadın
ECEM: Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında
ECENAZ:Nazlı güzel
ECESU:Su gibi berrak ve güzel
ELANUR:Ela gözleriyle nur saçan
ELÇİN: Deste, tutam
ELİF: Kibar, narin yapılı, ince-uzun boylu kız
EMİNE: İnanılır,güvenilir
ESEN: Sağlıklı, salim
ESENGÜL: Rüzgar gibi esen,Gül gibi güzel kokan
ESER: Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça
ESİM: Rüzgar gibi olan
ESİN: Sabah rüzgarı
ESMA: İsimler,adlar. Çok yüksek olan
EVA: Havva. Yaratılan ilk kadın.
EVİN: Bir şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü
EYLÜL: Sonbaharda bir ay adı
EZGİ: Melodi, şarkı, türkü
Ela: Sarıya çalar kestane rengi.
Elif : Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık.
Emel : Güçlü arzu, umulan şey.
Erva : Çok güzel, son derece cesur ve yiğit adam.
Esma : İsmi olan.
Esra : Gece yolculuğuna çıkan
FATMA: Çocuğunu sütten kesen kadın
Fatıma : Kendisi ve nesli Cehennem ateşinden kesilmiş
FAZİLET: Erdemli, iyi ahlaklı
FERAH: Aydınlık, iç açıcı
Feriha : Sevinçli, ferah
FEYZA: Bolluk, çokluk, bereket. Taşkın
FİLİZ: Tohumdan çıkan sürgün. İnce ve güzel vücutlu
FİRDEVS: Cennetler. Cennet bahçeleri
FİRUZE: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı
Firdevs : Sekiz Cennetten biri, altın ve gümüştendir
FULYA: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek
FUNDA: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik
FİDAN: Yeni yetişen ağaç
FİGEN: Yaralayan, kıran
Füsun : Büyü, sihir, efsun
GAMZE: Göz kırpma, gözle işaret; Nazlı bakma; Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur
GAYE: Amaç, erek
GİZEM: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey
GONCA: Tam açılmamış çiçek
GONCAGÜL: Gül goncası
GÖKÇE: Gök mavisi, mavi gözlü güzel
GÖNEN: Rutubet, yaşlık; Ekilecek toprağın tavlandırılması
GÖNÜL: İstek, arzu, sevgi
GÖZDE: Çok sevilen, beğenilen nitelikte olan. Çok güzel
GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül
GÜLAY: Gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan
GÜLBAHAR: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi
GÜLBEN: Gül yüzlü,gül gibi beni olan
GÜLBİN: Gül fidanı, gül yetişen yer
GÜLCAN: Gül gibi güzel kişi
GÜLCE: Gül gibi
GÜLÇİÇEK: Her yönüyle güzel olan
GÜLÇİN: Gül toplayan, gül seven
GÜLDEN: Güle ilişkin, gülden yapılmış. Gül soluklu
GÜLHAN: Gül kadar çok sevilen, han, hakan
GÜLİN: Güzel,zarif
GÜLNİHAL: Gül fidanı
GÜLNİSA: Gül gibi kadınlar anlamında
GÜLNUR: Işık saçan güzellik
GÜLSU: Gül ve su gibi güzel
GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında
GÜLŞAH: Gül dalı; Güzelliğiyle ün salmış olan
GÜLŞEN: Gül bahçesi
GÜLTEN: Gül tenli, vücudu gül gibi
GÜN: 24 saatlik zaman dilimi; Güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; Güneş, yaşam
GÜNAL: Işık al, ışıklı ol
GÜNAN: Doğumuyla sevinç getiren; Anılan gün
GÜNAY: Hem gün, hem ay
GÜNÇİÇEK: Ay çiçek
GÜNEŞ: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi
GÜZİN: Seçilmiş, seçkin. Beğenilen
Gülçiçek : Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan
Gülçin : Gül toplayan, gül derleyici
Gülfem : Gül dudaklı, gül ağızlı
Gülfer : Gül gibi parlak.
Gülfeşan : Gül saçan
Gülistan : Gül bahçesi, güllük
Gülizar : Gül yanaklı
Gülsüm : Yüzü dolgun. Ümmügülsüm: Gülsümün annesi
Gülter : Yeni açılmış gül
Gülşen : Gül bahçesi, gülistan
Güzide : Seçkin, seçilmiş, seçme
HABİBE: Sevgili,seven dost.
HALE: Ayın çevresindeki ışık halkası.
HALENUR: Kutsal ışık
HANDAN: Güleç, sevinçli,şen şakrak.
HANDE: Gülüş,gülme. Açılma. Eğlenme.
HANİFE: Allah`ın birliğine inanan; Hazreti Muhammed aleyhisselam zamanından önce tek yaradana inanan
HARİKA: Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran
HAVVA: Yaratılan ilk kadın.
HAYAL: Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü
HAYAT: Ömür, yaşam
HAZAL: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği
HAZAN: Sonbahar
HAZAR: Barış
HEVES: Bir şeye duyulan istek
HELİN: Yuva
HİCRAN: Ayrılık,bir yerden ayrılmak. Ayrılığın sebep olduğu dayanılmaz acı
HİLÂL: Ayın yay biçimindeki görünüşü,yeni ay,ayça
HİLDE: Kurtulmak, yükselmek, ilerlemek
HÜLYA: İnsanın kurduğu tatlı düş
HÜMEYRA: Kızıllık, pembelik
HÜNER: İnce ve şaşırtıcı ustalık
HÜRREM: Sevinçli, güler yüzlü
Hacer : Taş, kaya parçası
Hatice : Erken doğan kız çocuğu
Hale : Ayın çevresinde görülen ışık halkası
Halenur : Işıklı, aydınlık daire, hale
Hamiyet : Milli onur ve haysiyet
Handan : Gülen, şen
Hande : Gülen, alay eden
Harika : Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay
Hasna : Çok güzel kadın
Haver : Gün doğusu, ortak
Hediye : İkram olarak verilen şey
Hicran: Ayrılık, ayrılığın verdiği unutulmaz acı
Hilâl : Yeni ay.
Hoşeda : Davranışı hoş, hareketi güze
IŞIK: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji. Aydınlık, nur
IŞIL: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık
IŞILAY: Işıltılı ay, parlayan ay
IŞIN: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi
IŞINBIKE: Aydınlık saçan kadın
ITIR: Güzel koku; El ve yüze sürülen çiçek özü, esans
İCLAL: Ağırlama, ikram. Büyüklük, ululuk.
İDİL: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir; Volga ırmağına Türklerin verdiği ad.
İLAYDA: Su perisi.
İLBÜKE: İlbey hanımı, seçkin hanım
İLCAN: Ülkenin canı, sevdiği.
İLGİ: İki şey arasındaki ilişki; Bir şeye duyulan merak; Eğilim
İLKİM: İlk çocuğum anlamında.
İLKİN: İlk çocuklar için kullanılan adlardan. Önce, öncelikle
İLKNUR: İlk ışık
İLKYAZ: İlkbahar
İLTER: Yurdu koruyan, yurtsever
İMRAN: Evine bağlı, evcimen anlamında
İMREN: İmrenmek fiilinden, görünen şeyi edinme isteği
İPEK: İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş. Kibar, zarif
İREM: Bahçeleriyle ünlü masal kenti
İNCİ: Süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde
JALE: Çiğ, kırağı. Sabahları otların üzerinde olan su damlaları
JANSET: Güneşin Doğuşu
JÜLİDE: Dağınık, karmakarışık
KADER: Alın yazısı, yazgı. Talih
KAMİLE: Tam, eksiksiz. Kemale ermiş. Bilgin, bilgili
KAMURAN: İstediğine ulaşmış, mutlu
KARDELEN: Kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi
KARMEN: Parlak kırmızı
KAYRA: Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik; İhsan, lütuf
KEVSER: Cennette bulunduğuna inanılan su
KUMRU: Sevgilisine düşkünlüğüyle bilinen güvercin benzeri bir kuş
KUMSAL: Kumla örtülü deniz kıyısı
KÜBRA: Büyük, ulu; Büyük önerme
LAL: Parlak, koyu kırmızı renkte olan
LALE: Çan biçiminde bir çiçek
LAMİA: Parlayan, parlak
LATİFE: Yumuşak, hoş, güzel, nazik. Güldüren güzel söz, şaka
LEMAN: Parlama, parıltı
LERZAN: Titreyen, titrek
LEYAN: Parlayan, parlayıcı. Konfor. Lüks hayat
LEYLA: Saçları gece gibi simsiyah olan kadın; Çok karanlık gecede görülen ışık
LİLA: Açık eflatun
MAHİRE: Hünerli, becerikli
MAHPERİ: Güzeller güzeli
MAİDE: Üzerinde yemekler bulunan sofra; Yemek, ziyafet
MANOLYA: Bir süs bitkisi
MARAL: Dişi geyik
MAVİSU: Deniz
MEHTAP: Ay ışığı, dolunay
MEHVEŞ: Ay gibi güzel kadın
MELDA: İnce ve taze bedenli
MELEK: Allah katında bulunan ruhani varlıkların her biri; Pek güzel, yumuşak huylu ve masum (mecazi)
MELİHA: Güzel, şirin, sevimli
MELİKE: Kadın hükümdar, padişah eşi
MELİS: Bal, bal arısı
MELİSA: Oğul otu
MELTEM: Yazın karadan denize doğru esen yel
MENEKŞE: Mor beyaz renkli, kokulu, yuvarlak yapraklı bir çiçek
MERAL: Dişi geyik, ceylan
MERCAN: Deniz dibine ağaç gibi kök salarak büyüyen, hayvan gibi duyguya sahip, kırmızı renkli, kalker iskeletli bir canlı türü
MERİÇ: Bulgaristan’dan çıkıp Edirne yakınlarında Arda ve Tunca ile birleştikten sonra Türk-Yunan sınırı boyunca akarak Enez yakınlarında Ege Denizi`ne dökülen ırmak
MERVE: Mekke’de Safa dağının karşısındaki kırmızı renkli tepenin adı.
MERYEM: İsa peygamberin annesinin adı
MİHRİBAN: Dost, sevgili, yarendaş. İyi yürekli, güler yüzlü
MİNA: Mine. Liman. Şişe, cam, billur. Şarap şişesi.
MİNE: İnce ve parlak nakış; Madenler üzerine vurulan renkli cam tabakası; Şişe, cam, billur sırça
MİRAY: Yılın ilk aylarında doğan
MİRCAN: Güneş gibi aydınlık
MÜGE: İnci çiçeği
MÜJDE: Sevindirici haber; İyi haber getirene verilen bağış
MÜJGAN: Kirpikler
NADİDE: Az bulunur, görülmemiş. Çok değerli, eşsiz
NARİN: İnce, ince yapılı, kibar
NAŞİDE: Şair, şiir okuyan ve yazan
NAZ: İsteksiz gibi görünen, çekingen davranı.
NAZAN: Cilve yapan, nazlanan, nazenin
NAZLI(M): Naz yapan; İşveli(m), edalı(m)
NAZLIHAN: Naz yapan han anlamında
NECLA: Evlat, çocuk. Soylu
NEFİSE: Çok güzel, değerli
NEHİR: Akarsu, ırmak
NERGİS: Bir süs bitkisi
NERMİN: Yumuşak, narin, ince
NESLİ: Soylu
NESLİHAN: Han soyundan. Sevgi ile hükmeden
NESLİŞAH: Şah soyundan
NESRİN: Yaban gülü
NEŞVE: Keyif, neşe
NEVA: Ses, ahenk; Güç, zenginlik, servet; Nasip; Türk müziğinde bir makam
NEVRA: Beyaz çiçek. Işıklı olma, parlaklık
NİGAR: Resim kadar güzel sevgili; Nakış; Resim
NİHAL: İnce ve düzgün vücutlu sevgili. Fidan, taze sürgün
NİHAN: Saklanmış, gizli olan; Sır
NİL: Çivit. Mısır’da bir nehir
NİLAY: Işıklı mavi, ışıklı lacivert
NİLGÜN: Lacivert renkli, çivit renginde
NİLÜFER: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi
NİRAN: Nurlar, aydınlıklar, ışıklar; Ateşler; Cehennem
NİSA: Kadın, kadınlar
NİSAN: Gelin çiçeği; İlkbaharın ilk ayı
NUR: Aydınlık, parıltı, parlaklık
NURAN: Nurlu, ışıklı
NURAY: Işık saçan
NURCAN: Aydınlık insan
NURTEN: Işık gibi duru tenli
NÜKET: Nükte, zarif, güzel sözler
NÜKHET: Güzel koku
NÜKTE: İnce anlamlı, düşündürücü şaka söz
Olca: Bolluk, bereket
Orkide: Bir çiçek türü
Oya: İnce, nazik
Ömür: Hayat
Özben: “Gerçekten ben” anlamına gelen isim
Özden: Soyca temiz
Öykü: Hikaye
Özten: Teni düzgün olan
Parla: “Işık saç” anlamına gelen bir isim
Pelin: Bir bitki türü
Perran: Uçan, uçucu
PETEK: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları
PINAR: Büyük su kaynağı
PIRILTI: Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık
PAKİZE: Çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz
PEREN: Ülker yıldızı
PERİ: Çok güzel, çekici
PERİHAN: Peri padişahı
RABİA: Dördüncü
RAHŞAN: Parlayan, parlak, aydınlık, ışıltı
RANA: İyi, güzel, yumuşak, hoş
RENAN: Çok ses çıkaran, çınlayan
RENGİN: Boyalı, renkli; Hoş, latif ve güzel
REVAN: Yürüyen, giden; akan, akıp giden. Ruh, can
REYHAN: Yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen
REZZAN: Ağırbaşlı, onurlu
RİMA: Dişi ceylan yavrusu
ROSA: Gül rengi, pembe kırmızı arası bir renk
SABA: Gün doğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar. Türk müziğinde bir maka
SALİHA: Yararlı, iyi, elverişli
SARA: Halis, saf, katkısız
SARE: Olmak, oldu; Cemaat, topluluk; İhtiyaç, susuzluk
SAYGIN: Sayılan, sevilen
SEBLA: Uzun kirpikli göz
SEÇİL: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen
SEÇKİN: Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit.
SEDA: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı.
SEDEF: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş
SEDEN: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak
SEGAH: Doğu müziğinin makamlarında.
SEHER: Tan ağartısı.
SELDA: Bir söğüt cinsi
SELEN: Haber, müjde
SELİN: Gür akan su
SELMA: Barış içinde, huzur, erinç
SEMA: Gökyüzü; Göç.
SEMANUR: Nurlu gökyüzü
SEVDA: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek
SEVİL: Her zaman sevilen biri ol
SEVİM: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik
SEVİNÇ: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku
SEZEN: Hisseden, sezgili
SEZER: Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar
SEZGİ: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği
SEZİN: Sezinleme işi, sezme. Duygulu, anlayışlı
SİMA: Yüz, çehre
SİMGE: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler
SİNEM: Yüreğim, çok sevdiğim
SU: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı
SENA: Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adı
SENEM: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı
SERA: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç
SERAP: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı
SERAY: Ay gibi güzel
SEREN: Gemi direği
SERPİL: Gelişmek, büyümek
SERRA: Rahatlık, kolaylık
ŞAHİKA: Dağ tepesi, dağ doruğu
ŞEBNEM: Gece nemi, çiğ, nem, rutubet
ŞEHNAZ: Çok nazlı
ŞEHRİBAN: Şehrin en büyük âmiri, vali
ŞERMİN: Utanan, sıkılan
ŞEYDA: Âşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş
ŞEYMA: Bedeninde ben, alamet olan
ŞİRİN: Tatlı, cana yakın sevimli
ŞULE: Alev, parıltı
ŞÜKRAN: Teşekkür eden, minnettar kalan
ŞÜKUFE: Çiçek gibi güzel, tomurcuk
ŞİFA: Hastalıktan kurtulma, şifa bulma
TAMAY: Dolunay, ayın on dördüncü
TANYEL: Katıksız, arı. Seçilmiş
TENNUR: Yüksek, ulu
TUBA: Cennette bulunduğun inanılan büyük ağaç. Güzellik, iyilik. Rahat
TUĞÇE: Küçük tuğ
TÜLAY: Ayın ince ışığı
TÜLİN: Ayın çevresinde görülen ışık halkası
TÜNAY: Gece ve ay
Ulya: En ulu
Umay: Çocukları ve hayvanları koruduğuna inanılan tanrı, devlet kuşu
Uzel: Usta
Ülker: Bir takımyıldızı adı
Ülkü: Amaç
Ünsel: Çok meşhur
VAHİBE : Hibe eden, bağışlayan
VAHİDE : Tek yalnızca bir tane
VARİDE : Gelen, erişen – Söylenti
VEDİA : Korunması için bırakılan emanet
VERDA : Gül
VİLDAN : Yeni doğmuş çocuklar
VİRA : Durmadan, aralıksız, sürekli
YAĞMUR : Bulutlardan yeryüzüne düşen su damlacıkları.
YAPRAK : Bitkilerin solunumunu sağlayan, yeşil ve türlü biçimlerdeki ince bölüm
YAREN : Dost, arkadaş
YASEMİN : Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki
YAŞAM : Hayat
YELDA : 1.Uzun. 2.Yılın en uzun gecesi
YELİZ : Ferah yer, aydınlık, havadar
YEŞİM : Açık yeşil ve pembe renkli kolay işlenen değerli bir taş
YILDIZ : Gökyüzündeki ışıklı cisimlerin her biri
YONCA : Çiçekleri kırmızı veya mor renkli çayır bitkilerinin genel adı
YÜKSEL : Başarı kazan, yücel
Yâdigar : Dost hatırası
Yelda : Uzun ve siyah.
Yeldem : Çabuk, çevik, çalak
Yeşim : Sert ve kıymetli yeşil taş
ZEHRA : Çok beyaz, parlak yüzlü
ZEHRE : Çiçek
ZELİHA : Züleyha, su perisi
ZENNAN : Kadınlar
ZENNUR : Zinnur, nurlu, ışıklı
ZEREN : Anlayışlı, kavrayışlı
ZERİN : Altından ya da altına benzer olan
ZERRİN : Altından yapılmış
ZEYNEP : Süs, bezek
ZİŞAN : Şanlı, şerefli – Bir tür lale
ZUHAL : Satürn gezegeninin adı
ZULAL : Hafif, güzel, soğuk su
ZÜBEYDE : Öz, asıl
ZÜHRE : Çoban yıldızı, venüs
ZÜLAL : Saf, temiz, hafif tatlı su
ZÜLEYHA : Su perisi – Hazreti Yusuf`un karısı
ZÜMRA : Akıllı, çabuk kavrayan kadın
ZÜMRÜT : Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı
Zehra : Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü
Zerrin : Altına benzeyen, altın gibi parlak ve kıymetli.
Zeyneb : Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun
Umarım kız bebeğinizin ismine karar vermenizde bu isimler size yardımcı olur.